lost

    6 sene izledik izledik yeri geldi sınav zamanı ders çalışmadık lost'a vakit ayırdık, kritiklerini yaptık, teoriler geliştrdik...
    bu mu olacaktı sonu.
    cem yılmaz seneler evvel yapmıştı ışık espirisini...abidik gubidik bi son içinmiş meğer bu kadar emek.

    lost... bitti!
    (26.05.2010 09:20)

paris

    şöyle bir kent oluyor ki:

    trafikte yayalara yeşil ışık yanar yanmaz tüm arabalar duruyor. kendilerine yeşil ışık yansa da son yaya da karşı kaldırıma ulaşana kadar hiç bir araç yerinden kıpırdamıyor.yayalarda salına salına sağa sola bakına bakına karşıdan karşıya geçiyorlar. korna yok, üstünüze gelen araba yok.
    istanbul'da ki şöförlerin daha sarı ışık yandığında en öndeki araba hareket etmediği için korna çalmasına alışan TC vatandaşı bünyeler için alışılması zor bir şehridir paris.
    (13.05.2010 23:32)

deniz baykal

    etrafta orda burda hakında yapılan yorumları anlamakta zorluk çektiğim sabık lider!

    kimisi diyorki istifa etmesin yenilmiş sayılır, bu komploya kurban olmamalı....

    yahu kim komplo kurduysa kurdu o ayrı bir konu, cezasını çeksin. ancak hırsızın hiç mi suçu yok?
    söz konusu erkek kişisi evli barklı 70 ini aşmış aklı başında olsa gerek diye düşündüğümüz kişisi.
    söz konusu kadın kişisi de evli barklı aklı başında olsa gerek diye düşündüğümüz milletvekili kişisi.
    ve reddetmiyorlar bu durumu. komplo diyorlar. görüntülerin kayda alınması komplo olabilir ancak hiç uyuşturucu madde enjekte edilmiş, beyinleri dondurulmuş gibi bir durum gözlenmiyor. ve muhtemelen ilk defa yaşanan bir durum değil.

    eğer baykal bekar bir adam olsaydı ve söz konusu kadın da bekar bir kadın olsaydı durum bu denli ağır olmazdı.
    ancak gözden kaçan bir şey var ki, ikisi de evli insanlar boyları kadar çocukları var vs...bundan daha rezil kaç durum yaşanabilir

    di?
    azıcık şerefleri olsaydı ülkeyi terketmeleri lazımdı.
    oysa şimdi baykal'ın geri dönme ihtimalleri üzerine konuşuluyor. bu nasıl bir ahlak anlayışıdır? bunu nasıl bir zihniyet örtbas etmeye çalışabilir?

    bu ve bu gibi durumlara alet olan, göz yuman hangi partiden ve düşünceden olursa olsun aynı şiddetle kınanmalıdır dışlanmalıdır.böyle kahraman ilan edilmemelidir!!!
    (13.05.2010 23:23)

tek başına

    habertürk'te yayınlanan yeni belgesel programı.ilk konuğu cem yılmaz oldu.

    her hafta farklı bir sanatçı gelip kendi hayatını kendi uslubuyla anlatacakmış bu program çerçevesinde.
    (19.02.2010 13:11)

izlenmesi farz olan filmler

gece yarısı istenebilecek şeyler

patlamış mısır

    gecenin köründe can çektiren abuk yiyecek
    kalorili kalorili
    tam yat geberlik
    (20.01.2010 01:37)

dizi

    tvde izlenen türü için,
    bilgisayarda izlenmiyorsa bir çeşit pisikolojik işkence
    (bkz: reklam)
    (20.01.2010 01:33)

aşk ve ceza

    şimdiye kadar izlediğimiz ve reyting rekorları kırmış pek çok dizilerin oyuncuları yapımcısı yönetmeni vs. nin bir araya toplanmış olduğu yeni yapım.
    bazı bazı tekrar hissi veriyor yeni bir tarz ve tat yok fakat dizi yine de iyi işte

    (bkz: asmalı konak)
    (bkz: asi)
    (bkz: binbir gece)
    ve diğerleri
    (20.01.2010 01:31)

murat yıldırım

    iyi oyuncu iyi oyuncu iyi oyuncu
    (20.01.2010 01:27)

gazze konvoyu

    7 aralık 2009 tarihinde ingiltere'den yola çıkan konvoy fransa, italya, yunanistan üzerinden geçerek 15 aralık 2009 da türkiye'ye vardı. istanbul, konya ve adana'da duraklayan konvoy suriye üzerinden akabe limanına ulaştı.bu arada mısırlı yetkililerle anlaşılmış ve 4 günlük izin alınmıştı. 250 civarında araç 17 farklı milletten 550 kadar insanla gazze'ye ulaşmak ümidiyle suriye laskiye limanından zar zor ariş limanına ulaştı. zar zor çünki gemi sahipleri isaril'in saldırı tehlikesine karşı gemilerini vermek istemiyorlardı.burada 5 türk milletvekili ve bazı siyasiler de konvoya katıldı ancak mısır polisi ve bazı siviller tarafından taş ve sopalarla saldırıya uğradılar.40 kadar gönüllü yaralandı.1 mısır polisi hayatını kaybetti. kafası gözü yarılan kolu bacağı kırılan insanları televizyonlardan izledik.bunlar üzerine mısır istanbul büyükelçiliğinin önünde protesto gösterileri başladı.
    kınamalar protestolar ve siyasilerin araya girmesiyle konvoya sadece 24 saat için gazze'ye giriş izni verildi.
    çeşitli araçlar ilaç gıda yardımları filistinlilere teslim edildi.
    kovoyu organize eden ihh idi. ancak dünyanın dört bir yanından gönüllüler ve maddi yardımla yola çıkıldı.

    böylece mısır'ın ne haltlar yediğini de bütün dünya görmüş oldu.
    hadi israil siyonist diyoruz! mısır'a noluyor anlayamasak da yaptığı zulmü görmüş olduk.
    (08.01.2010 16:33)

kıldan tüyden meseleler

    hanımlar başbaşa kaldımı konuşulmaya başlanan meseledir.. ay ben kuaföre gidiyorum, yok ben ağda yapıyorum.. filan şeklinde sürüp gider ve çok anlamsız meselelerdir
    (08.01.2010 16:05)

kadınlar kendilerini güldüren erkeklere aşık olur

    ama onlarla evlenmez
    (08.01.2010 16:00)

demet evgar

yahşi batı

    film bir gora yada arog kadar içine almıyor izleyiciyi. bir türlü ısınamadım. acaba ne zaman hadisenin içine tam olarak gireceğiz diye bekledim. ancak malesef bu vakit hiç gelmedi. bu açıdan hayal kırıklığı oldu. nihayetinde bir "cmylmz" filmi izlemeye gitmiştim.

    komik miydi?
    bir ara gülmekten yaş geldi gözlerimden, karnıma ağrılar girdi. çok bomba espiriler vardı.hatta arada gülerken bazı espirileri kaçırdık sınırım. ama espirilerinin çoğunun alt metni vardı.bu yüzden bazı espirileri herkes anlamadı. tamam bunlar arog'da gora'da da vardı ama bu seferkiler çok daha yoğundu.

    mesela ay'a gitmek espirisinde kimse gülmüyordu. çünki muhtemelen çoğunluğun ABD 'nin aya ilk çıkan astronotlarının ay fotoğraflarının düzmece olduğu söylentisinden haberi yoktu. tek gülen ben olunca bir tuhaf oldu.

    ayrıca ilk bölüm küfür yüklüydü. argo değil yani bildiğiniz küfür. bu en azından benim şahsımca filimle arama baştan bir mesafe koymama sebep oldu. daha yerinde kullanılabilirdi. abartılmıştı.hiç "+7" filmi değildi.

    demet evgar daha iyi olabilirdi. özkan uğur'un varlığını pek algılayamadım. ozan güven keza çok kilit bir rolde olmasına rağmen sönük kalmıştı. sanki ömer faruk sorak cem yılmaz'ın oyunculuğunu ön plana çıkarmak istemiş. ki gerçekten cem yılmaz'ın performansı hayli iyiydi,filmi neredeyse tek başına götürdü.

    filmin temel amacı amerikalılara giydirmekti.sağlam bi şekilde de bunu başarmışlar. ama seyirciyle film arasındaki bağ ikinci planda kalmış.

    izlenmeye değermi? tabiki değer
    (07.01.2010 01:47)

sayfa: 1-2-3-4...-71

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.